29 Ağustos 2008 Cuma

Ah ben bir anlatabilsem...Anlatabilsem ya gulmenin herkese yakismadigini,herkesin yuzunde oyle parlayamadigini mesela...

Nasil olur ki zaten diger turlusu...Herkesin imzasi guzel midir ornegin zira gulusler de imzadir ve imsanin enkiymetlisidir tukenmez kalemle atilmaz gulusler icten gelir ve iclikle ,ictenlikle atilan imzalardir...

Gulusler butun dogrulari degistirebilir,ters cizgilerdir suretler de ve iste o degisimi herkesin yuzundeki o ters cizgiler yapamaz...ben bunu bi soyleyebilsem...

Mesela anlatabilsem o gulusle aydinligin ice isledigini yada o gulusle su icmis gibi ferahlandigini ,gozlerin isildadigini,ruhun arindigini yada soyleyebilsem pekala 'e ben biliyorum herdaim olmaz gulus o yuzde ve zaten az oldugundan bi ani yakalama heyecaniyla yanip tutusan bi fotografci titizliginde oldugumu ve o guzel ani gozumle sonsuzlastirdigimda huzurumun arttigini...

Anlatabilsem gulusun herkese yakismadigini ,gulusun ait oldugundan dolayi kutlu sayildigini....Ve anlatabilsem yukardaki resimdeki hali ...





NOT: Ilhan Berk -ten sairi - siirlere karismis, sonsuzluga bulanmis,hatirlatmak istedim bi siirini ,rahmetle ...

'Size baktım.
Sesin eski ve yalnızSizi soyuyorum. Büyük ağzınız.

Gözlerinizi alıyorum.
Gözle-riniz Ortaçağ. Kocaman ve ıssız.


Alıp ellerini beyaz diyorum
Beyaz çıplak etin, oralarınız.

Oralarınızı açıyorum. Gök-yüzü, ağaçlar gibi kokuyorsunuz.

Uzanıp sesinizi alıyorumSesiniz! İstanbul. Elgin. Sonrasız.

Dik bir suru çıkıyoruz. Bir attaniniyorum. Beyazım. Beyazsınız

Sonra ben bütün gün dolaştım durdum

Bu gazeli yazdım belki duydunuz. '

24 Ağustos 2008 Pazar

AKP hukumeti zamaninda izlenilen cevre politikasini izlersek,hic de iyi bir tabloyla yuzyuze kalmiyoruz..

' Hava kalitesi bakimindan 2002 11. sirada olan ulkemiz 2005 yilinda 20. siraya gerilemistir.Su kalitesi acisindansa 2002 yilinda 41. sirada olan ulkemiz 2005 te tam olarak 142. siraya gerilemis.2002 yilinda canli cesitliligi bakimindan 91.sirada olan ulkemiz 2005 yilinda 129.u siraya gerilemistir.Hava kirliliginin azaltilmasi bakimindan
75. sirada olan ulkemiz 12005 yili itibariyle 93. siraya kadar gerilemistir.Su yetersizliginin azaltilmasi calismalari bakimindan 2002 de94.siradayken 2005 yilinda 97.siraya kadar gerilemeyi bilmisiz.'

Evet bu tabloya bakinca nasil da belli oluyor degil mi hukumetimiz ,bizi yonetenler 'cevrecinin daniskasi'lar....

22 Ağustos 2008 Cuma

Seviyorum yine burayi yani Turkiye yi ama sevme duygumda bazen cimrilige yol acicak seyler oluyor iste bunlar tatsiz bunlar umut kirici oluyor...


Mesela bakiyorum arakadaslarima cogu yurtdisina cikmis,bi kacis gozuyle mi bakiyorlar bilmiyorum -belki- ama ne olursa olsun gidiyorlar iste...

Cunku burada isler bazen o akadr karisiyor ki ...Herkes akilli,herkes bilmis,herkes siyasetci,herkes isinin ehli,herdaim soylenenler dogru,sorular fuzuli...


En guvenilir olmasi gereken insanlarin gorevlerini masa gibi keyfekeder kullanmalari sonra hic ama hic degmese de sinirleri bozlmalari...


Icice girmis sorumluluklar,icice girmis yasamlar,politikalar,icice girmis hakkaniyet duygulari ve iste giden insanlar gitmek isteyen siradakli insanlar...Oysa ki dusunun bi kere hangi siirde ,hangi oykude,hangi kitapta,filmde kolay olmustur'gitmek,gidebilmek'...Hep zorlanmis,hep tikanmistir giden,dudgumlenmistir ruhu akli ferahlarken belki...Gidene kolay degilken ,kalan bu memlekette de kolay gelisemiyor iste isler cunku her giden noksandir ,eksiktir velakin bunun farkinda olmadiklari icin dugumler hep olucaktir ,dugumler hep birilerinin -canini yakacaktir-...Ne de olsa burasi Turkiye ve burada - adil bir duzen- isliyor fazlasiyla -adil-!!!...


21 Ağustos 2008 Perşembe


"bu aksam vakti
bu deniz,o butun hasretimiz
sanki gelmis de dile,
nedametin sesiyle,
carparak kiyilara
-yetmez mi? - diyor deniz
karada cektiginiz?..."

13 Ağustos 2008 Çarşamba

"yol bir yere gitmez,o bir durma bicimidir...''

Yol uzak degildi,lakin uzaklik kavrami boyut degistirebilir her bunyede ki benim bunyemde uzaklik -ozden- bi adim otede olundugunda dahi km lerce algilanablir...

Ama yoldan da yine de bazi seyler ogrenildi mesela:

>Antik caglarda bayanlar kendilerine bakmak icin her birseyi yapiyorlarmis ,bulduklari hangi tur meyve sebze varsa bolca krem ,losyon yapiyorlarmis..

>Benim -yeni kesfettim- incire karsi feci halde alerjim varmis,alerji dediysem ole tum bunyeye sirayet edeninden degil ,yer yer dilde bazi sonuclar doguranindan ..

>Telefonlar arada iflas edebiliyorlarmis,halbuki konusulmamis nezamandir ama iste iflas her anlamda ne kotu...

>Zeytinyagi gercekten omru nekadar daaa uzatiyoirmus ole ki gordugum -emmm bu bayan 50 vardir-diye cumle kurdugu bayanlarin cogu beni yaniltip patlativeriyorlar bi 80 ni ,golzerrim yuvalarindan cikiyor...

>Zamaninda bazi insanlar ne kadar daa sig goruslulermis ,erkek cocuklarina hep getiri saglarlar diye -zeytinlikleri- vermisler,kizlara da -ordan bisi olmaz alin size deniz kenari- diyip sahillleri,ama iste hayat nelere kadir el gor ki kiymete binen bizim hanimlarin topraklari olmus..

>Denizin icinde birsey dusurdugun zaman dalmak icin can atan-anne annee bak daliyorum heyy bak ama bak nasil daliyorum!!!-seklinde yeri gogu inleten fedakar cocuklarimizdan yardim alinibilirmis,odul de verilirmis-vavvv ablacim ne guzel daliyorsun sen oleeee!!!-...

>Feribot icin bilet mi aldin amannn kontrol edilmeliymis tarihleri ayni gun ama bi hafta sonraya gelen ayni gun icin olabilirmis biletin olece kaliverebilirmissin ve buyuk gayretlerle oturdugun o yerde klimalarin calismiyor oldugunu hissedip-Tanrim yoksa boguluyor muyum diye kendini panige sevkedebilirmissin ve -karrrdesssimmm yapmaya calisiyoruz iste ne sikayet ediosunuz- tarzinda konusan insanlarla muhattab olmak dahasi milleti hadi ama bakin -sikayet dilekcesi-diyip kiskirtabilirmissin...

>Sonra eve geldiginde -ohh e evim evim guzel evim amaaa...-diyebilirmissin'

>Bide bide 'N'oldu be gunes mi gecti basina'cumlesini hergun hergun duymak isteyebilirsinn ki buna 'isteyebilirmissin'yazmadim zira bu tam anlamiyla beklenen bir durumdu -misli zaman ne hacet...

4 Ağustos 2008 Pazartesi

3 Ağustos 2008 Pazar

''Sizin icin yola cikmis bir sarki,
dusunulmus gozlerinizin ustune,
ICIN-ICIN yaratilmis bir sarki
birakilmis yollarinizin ustune
sizsiz sizi yasatilmis bir sarki...



Seselerini ---uzaginiz ---derlerdi,
sozlerinizi---kulaginiz---derlerdi,
anlamini---dudaginiz---derlerdi,
sizsiz size uzanilmis bir sarki
ozlemini---kucaginiz-derlerdi....''

Ozdemir Asaf