27 Aralık 2008 Cumartesi

Soguklar gelicekmis,cok daha soguklar.
Sevmem -kim sever- ,usumek istemem,usumek istemiyorum.
Anlatmak hicbir zaman bosuna gelmedi,dil parelenene kadar anlatirim ben de usumek fena .
Lutfen,daha soguklar gelmesin,ben -mayis- cocuguyum kis soguk benim neyime...?Ki daha fazlasi daha canimi yakar.O zaman biz de nostalji yapalim:

"hangi mevsim karsilar beni,
hangi gunes isitmaz?
...
korkma de,kandir beni gerekirse
ama
sakin incitme beni..."

23 Aralık 2008 Salı


"...gunesin aynasinda ben,bende bir dus
duste bir
cocuk,
cocukta bir yol,yolda toz.
tozda bir havuc,havucta kader,
kaderde sen/
ve guneste aksam oluyor
ben dusunurken."Fikret Kizilok

17 Aralık 2008 Çarşamba


'Acaba kendi yuzumu nasil gorebilirim ben?Ben ne renkteyim?Gunduz gibi miyim ,gece gibi miyim?Kendi ruhumun naksini,resmini ben bir hayli zamandir aradim durdum.Fakat o naksi,o resmi ben hic kimseden goremedim...
*
Sonunda kendi kendimededim ki ,ayna ne icindir?Ayna neye yarar?Insan kendini bilsin gorsun diye icat edilmemis midir?
Demiri cilalayarak yaptiklari aynalar,-gorunen yuzleri-gormek icindir;ama -can yuzunu-gosteren aynanin degeriise cok pahalidir.Bizim can aynamiz ise ancak -sevgilimizin yuzudur-...'der Hz.Mevlana
*
Bu gece vuslat gecesidir,aydinliklarin gonullere vurdugu gece...

16 Aralık 2008 Salı

Soru konsantrasyonu arttikca,
kisi kendini seyreltir
ve
kendini seyrelten
hele ki yokken birsey kendini seyrelten
dedigin gibi;
****
-iyi halt yemis olur-
...valla olur
***
ve
evet farkindayim -bizim-
bosuna yarattigimiz kuklalarla oynayacak
vakkti-miz-
yok.

14 Aralık 2008 Pazar

Allah baba ,bizler plan yaparken yukaridan bize bakarmis ve gulumsermis.
...
Ve dunya -dualarla-ayakta durumus,dua etmek nasil ferahlatiyor hele ki birlikte etmek -hadi basliyoruz diyebimek-,cok degisikti ,gozumden yaslarim o an daha cok akti zaten izin verdim akmalarina...
...
Arda diyorki-teyze hasta oldu ama ilaci alicak ve mutlu olucak dimi Buket?-duyulup da saskinlik yaratmamasi imkansiz sozcukler,daha da goz yasi akitici.
Herseyin ilaci yok keske olsa bir hap iyilessek,bir hap mutlu olsak,bir hap ozlem dindirsek ,ama yok ki...

10 Aralık 2008 Çarşamba

.....-8-ugurlu sayi.....
...
...-6- huzunbaz sayi...bukadar mi onemli hala gelirmis hayatta??
...
6+2....pek iyi degil
6+4...pek iyi,pek guzel ,pek sevilesi.
...
6+4iyidir cok iyidir hemde...

8 Aralık 2008 Pazartesi

Bugun -bebek- sevdim ben.Gozleri nemli,devamli isigi arayan...Gogsume yatirdim ,bi anlik yumdu gozlerini uykuluydu ,dudaklari bi acilip bi kapaniodu..
...
Her hareketi toplulukta bi heyecan dalgasi yaratiyordu ki oysa o olesine siyrikdi bu durumdan,tek istedigi o nemli gozlerin biraz daha isik gorebilmesi,dudaklarin biraz daha sute kavusmasiydi...
...
bizse bikmadan usanmadan her hareketinden yeni hikayeler yazdik,benim bebekligimin hikayesi,abimin cocuklugunun yaramazliginin hikayesi...Hikayeler bitmedi ve hikayeler bi sonrakilerini ustlerine eklemek uzere acili birakildi.
...Bi bayram daha gecicekti -bebek- -bebek- olmicakti artik,odaya girdigi zaman -bebekkkk geldiii- denmicekti mesela ismi olucakti artik gercekten bi ismi olucakti ,sonra belki odadakiler azalacak bilmem belki cogalicaklardi,-bebek- buyudukce -bebekle- heyecanlanan o bi grup insanin yuzlerindeki ifadelerin oturmuslugu articakti.
...
...Nazar duasi okundu sonra-bebek- esnedi,kucucuk yuzunden nazar akio dendi -bebegin-,-bebek- gevsedi.-Bebek -cok sevildi cunku o -melekti-,temizdi,cunku - bebek- tum o insnalarin yasanmisliklari ,yasayamadiklariydi.
...Bebek uyudu,o da uykusunun hikaye kahramani oluverdi,insanlar sustu ,izledi...Tum bu gozler bebekte -iz -yapti,yureginde de kalmasi umuduyla...

7 Aralık 2008 Pazar



Bir ruzgar esermis,ama hafif ,sakin..."yumusak yumusak"

...

Bir yagmur damlasi hissedilirmis ,sonra digerleri pesisira gelirmis,yagmur -can verirmis- yine gulmeyle renklenirmis o yagmurlar,ayni bulutun altinda merhametle damlalarin renkliligi izlenirmis.

...

Sesler duyulurmus taaa derinden gitgide musikiye karisan,sazlarla yayilan,guzel tinili seslermis bunlar ,seslerin de kokulari varmis damlalarin rengi gibi ve mis kokarmis bu sesler taze,temiz.

...

Suda akisler belirirmis ve o akisler suyu titretirmis,oyle canli oyle yakisanmislar.

...

Ve tum bunlar olurken bitek yapraklar tanik olurlarmis tum bu gorkeme ve zerafete.Yapraklar da begenip sonra -hisir hisir -olurlarmis,tipki digerleri gibi iclerinin kipir kpir oldugunu gostermeleri icin firsat kollarlarmis...

26 Kasım 2008 Çarşamba

Sen

"birsey daha

soyle istersen,

beyaz olabilir...

suya falan benzeyebilir,

yada bir adaya benzeyebilir'

...
Sen soyle ben dinlerim...
Cunku bilirim sen de dinlersin...

24 Kasım 2008 Pazartesi

Bir yandan Sezen Aksu nun o guzelim -kis masali- sarkisini dinleyip bir yandan -karkas,sakatat- ve buna benzer et ve et urunleri ve turevlerini calismak oldukca karmasik bi hissiyat yaratiyor bunyede...
...

'Karkas ,hayvanin kesiminden sonra bas ve bacaklari alinip ,ic organlari bosaltilmis kismidir..'
'...gozlerimi unuttum masallarda
aglayamam ki ben.
...
su gibi cirilciplak ve aydinlik
saz gibi durdum siddetin onunde
simdi artik kokrkudan sarkilar mirildanan
opusunle yarali bir kiz cocuguyum ben
...
yabanim ,sevgilim ,semerim,sebebim
bir gun bir kis masalinda sevip yitirdigim
simdi artik korkudan sarkilar mirildanan opusunle yarali bir kis cocuguyum ben..."
....

Karkas ,et ,kan ve kis masali cok ayri bir kombinasyon olusturabiliyor...ayrica yaziyi yazmaya ugrasirken ki hevesim vardi bu-et- modundan siyrilmam icin yazi yazmak guzel olucakti derken buzdolabi onune gecen Gokce ve 'mandalina bak kilolarca var istermisin 'demesi
benim'mandalina mi eveeett' demem,sonra'iki tane' diye ekleyen gokcenin birinci mandalinayi bana atmasi benim o mandalinaya kanalize olmam ve ikincisini unutup dalmam akabinde ikinci mandalinayi kolumda bir -yumrukkkk-gibi hissetmem...

Al iste dagittin butun hevesi ,oysa bu yazi boyle duygusal bisi olucakti,karkas ,et ,yumruk,mandalina ;olmadi ki hic olmadi ki...

21 Kasım 2008 Cuma

Nefes siz yasanmaz...
Olaya biyolojik olarak da bakilabilir pekala,cicegi bocegi bi yerde ayni forma sokuliverir bole dusunurseniz.Yani nefes -esas- olandir.

...

Nefessiz kaliniyorsa,alinan her nefesle ic ,oz aciyorsa yada nefesler sIklasiyorsa ne fena ,ne kotu...Onoktada balik cirpinislari basliyor,alli pullu deri butun ihtisamina ragmen can acisina kuyrugunu vuruveriyor yere daha cok icin hepsi ki iste biliyor yasiyor suanda bunu o da-nefessiz- yasanmiyor...Nefes derinden alinip ,derinden verilmeli iste bu yuzden...

10 Kasım 2008 Pazartesi

"Issiz adam"...

Adalar issizdir halbuki ,oldukca iyi tasarlanmis ...

Tuketim kolay da tukettikten sonrasi hani hizli hizli tuketince mideye mi oturuyor ne yapiyor.Yedim bitti o cikolatayi mis mis ,mm pek bi lezzetliymis tadi kaldi ama bikmadim aldim bir tane daha daha digerinin tadini unutmadan tuketiverdim yenisini.Artik anlmaz oldum cikolatanin tadindan ...Bunun gibi sanirim issiz adamin hali...


Ve yogunlugu harflerinden akan -karlarin ustundesin,donmak uzeresinve tatli uykuya kapiliyorsun,ama sen oldugunun farkinda degilsin- cumlesiyle -tik tik- diye tahtalara vurulma ihtiyaci doguran cumlesi ve tabiki tertemiz Semiramis Pekkan sarkisi....

"bir aleme indim

yalniz

yerde toprak

gokte yildiz

bir yan susuz

bir yan deniz

..

iki el,bir bas verdiler

bir cift goz aglar dediler

dortbir yanda benim gibiler

...

dogru soz icinmis,diller

iste kalbin

-sev-dediler

...

2 Kasım 2008 Pazar

Biraz revize etmekle beraber,oyledir iste-can nerde acirsa yada ziddi can nerde huzura kavusursa kalp orda ativerir - tik.tik.tik.tik.tik.tik.

...
Nabiz orda hizlanir ,hissetmek onemlidir...

31 Ekim 2008 Cuma

--Yakina uzaktan bakmak-- ne fena...Ne zor,ne ezici...Kalem olup ole tam orta yerinden kiriliveresi geliyor insanin.
...
Binbir gece masallarindaki gibi hani bir durbun olsa,aynen ole o durbun uzagi yakin yapsa ,ic gorunse ve ic okunsa.Durbun yapissa goze o da artik bir uzvu olsa vucudun,sonra durbune gerek kalmadiginda dokuluverse vucuttan.

...

Teknoloji gelisecek soyledigim gibi belki ona da bi care bulurlar??Bulurlar mi ki?

17 Ekim 2008 Cuma

"nicin boyle ortmusler ustumu,cok muntazam?
ki bana huzun verir.
aglarken uzak ruzgarlar icinde
oyuncaklar gibi sehir.
...
gozlerim ortuk fakat yuzumle goruyorum
agliyorsun,nur gibi.
beraber duyuyoruz yavas ve tenha
duvardaki resimlerle ,nasibi.
...
annecigim buyuyorum ben simdi
buyuyor gollerde kamis
fakat degnekten atim nerde?
kardesim su versin ona susamis.."

Ve dedikleri gibi hic olmazsa annelere kiymayin ,bulutlar aglmasin gidenler sehitmis huzur sonsuz,ama siz anneleri aglatmayin...

3 Ekim 2008 Cuma

Bir soz sadece o kadari yetiyor bazen sadece sozun cikisi onemli.
Zaten duyulan mutluluk ve huzun arasi cok ince bi cizgi,zar kayiveriyor aradan iste o sozler kayiyor ,insanin icine akiyor ,yol oluyor hem de
belli belirsiz degil.
...

iste iyisi ve kotusu var ama onunda.Kotusu kanirtarak yol aliyor ,iyisi gibi degil zeytin yagi gibi yumusacik degil.Kotusu yanik izi birakiyor ve ufluyorsun ,ufluyorsun gecmiyor acisi .Soguga tutsam diyorsun soguk ,donduruyor da azicik cektin mi acisi baki kaliyor.Dondurark gezeyim o zaman ben de her daim diyorsun duymayayim bu aciyi ,bu seferde aklinin bir kosesinde devamli sos veren bi lamba yaniyor sanki...
...Ben konusayim durmadan hic duraksamadan ,ne hissiyat kalir ne lambanin rengi diyorsun cumlelerini bir miktanis gibi cekiyor o kelime,tahrik oluyor buyum kelimelerin o noktada istemeyerek yapisiveriyorsun miknatisa ve o sozle doluyor yine butun aklin,kalbin,cumlelerin,gozlerin...ve sonra sende kanirtmaya basliyorsun baskasini ...
Cok agir bayramlarda o kafamizi cevirip bakmadigimiz aci lezzetli bitter cikolatalri gibi,koyu.

30 Eylül 2008 Salı

Oyunun icinde sadece birtek kisinin eksilmesi bazen oyunu soluksuz birakir.Oyuncular idrak edemez hicbirseyi, cember halinde kaliveiriler.'nerdeyiz,biz ne yapiyoruz ki???'Giden yani oyundan cikan alisilansa ama ole aktif bir gorevi de yoksa mesela
saklambactaki ebe gibi buyuk bir sorumluluk olmasa da ustunde onun sadece o kosede bulunmasi yeterlidir ve o gittiginde yani kose onsuz kaldiginda yani oyuncular onsuz kaldiklarinda oyunun nasil da bogucu hale geldklerini anlarlar...Olsa o yine hicbisey yapmadan o kosede kalsa ne guzel olur diye hayiflanirlar...
...

Dedem her arife gunu ayni yerinde olurdu biz cam kenarindan ,avludan gecerken o bizi gorur istifini bozmaz ama orda yine ayni yerinde gelmemizin mutlulugunu yasardi.Dedem her arife bana okulumu sorar aldigi cevapla o masmavi gozlerinden boncuklari indirirdi.Ve dedem her bayram yine ayni yerinde hepimizden once hazirlanmis ,elinin opulmesini bekler 'cocuklar geldi parayi verin ,gofretleri verin bekletmeyin 'derdi.
...

Dedem bikac bayramdir yok ve dedem bikac bayramdir o yerinde oturamiyor ve biz de avludan gecerken camdan onun yerine bakamiyoruz.Oyun lezzetsiz ,oyun siradan geliyor ve insan ozluyor.

25 Eylül 2008 Perşembe

...

"-mis gibi yapmasin iliskilerimiz.baba-ogul,anne-kiz,kari-koca...Kimle kim arasinda olursa olsun -mis gibi olmasin yeter ki.Aksi takdirde kopsun o bag;kopsun ki kanasin.Kanasin ki kabuk baglasin.Kabuk baglasin ki izi kalsin.Izi kalsin ki yasi tutulsun.Yasi tutulsun ki adi konulsun -yoklugun-..
Varlik isimden gelir zira..."

Ne kadar agir olursa olsun hicbir agirlik -mis gibi yapmayla bir tutulamaz.Ruha agir gelir bu kaldirilmasi zor ,hangi kantar olcsun bunu ,hangi dil saysin?

Yapamadim hic -mis gibi ki kim ben, yaptim diyebilicek cesarete haizdir acaba?


-mis gibi sevmedim
-mis gibi nefret etmedim
-mis gibi dokunmadim
-mis gibi soylemedim hic ,mesela bugun konusu gecti ya hani kusumuz'Gunes' ben onu hic sevmezdim,kanat cirpislari kulagimi deler ,yuregimi hoplatirdi korkardim,korkmamam lazimdi ama korkardim.Oysa 'gunes'tatliydi,sevimliydi.Herkes severdi gunesi,ben hazetmiyorum diye tonlarca laf isitirdim.Ne vardi ki 'el kadar hayvandi iste,sevsen nolur ki' derlerdi...Yapmadim ben -gunesi- bile -mis gibi sevemedim ,onca lafi isittim ama sevmedim...

...

Yapilmamali,

>gercekten yardim etmek istemiyorsan yardim yapmamalisin -vicdanliymis - gibi davranmamalisin...
>yarin gun gelir not alirim sinav zamani aman diyip yuzune bakmak istemedigin birisine -dostuymus-gibi davranmamlisin
>sadece komsun diye bozuk hurmalari sana kakalamayi hic de ahlaka aykiri bulmayan o haci amcaya -ahlakliymis- gibi bakmamalisin
>sevgileri sinamak icin -gidiyormus-gibi yapmamalisin
>iftarda begenmedigin o tatlinin o margarin kokan tatlinin lezzetine doymamissin gibi yapmamlisin
>dinliyormus gibi
>anlamadin ve asla anlayamayacgin seyler icin anliyormus gibi
>kelimelere itimadin kalmadigi halde konusuyormus gibi
>dusunuyormus gibi
>bekliyormus da bulmus gibi
>herzaman dimdik ayakta,herzaman kudretliymis gibi
>biliyormus gibi,bilebiliyormus gibi -mis gibi iste yapmamalisin...

...
kandirilmayi kimseye reva gormemelisin,yara acilir ama cerehat cikarsa belki rahatlar ,durustce sevebilmek ,durustece durabilmek icin -mis gibi yasamamlisin....

22 Eylül 2008 Pazartesi

"Ne cikar siz,bizi anlamasaniz da ne cikar ve evet siz bizi anlamasaniz dane cikar?Ehh siz bizi anlamasaniz da ne cikar?

....

Hic."Edip Cansever


...

Ne cikar gercekten ,yaptiginizla utanmazsaniz ve ne cikar sahiden anlamak icin o kucuk akillarinizi calistirmazsaniz...Zaten koca bi -hiclik- icinde yuzuyorken sizler,inanmak derken hani gonulleriniz katran karasi ve yasaklariniz kipkirmiziyken -siz- insnalrin icini gormekten acizler ne cikar anlamasaniz?Hic.

19 Eylül 2008 Cuma

"Basbakan ,tuzla tersanesinde katildigi bir torende,isci olumlerinin sektordeki buyumenin-olagan-sonucu oldugunu;issizlikten sikayet edenlerin is kazalarina tepki gostermemsi gerektigini soyeledi.Sonra da dusunceleri icin'dogru duydunuz,bu -gaf-degil,tercih'dedi.Ayni gunlerde,bir tersanede 16 yasinda bir isci olerek buyuk bir gafa imza atti...."uykusuz

...

Dedikleri gibi:
"Benim memleketimde bugun insan kani sudan ucuz oysa en guzel emek insanin kendisi...Zaren kolay mi kan uykularindan kalkip ninniler soylenmesi..."

17 Eylül 2008 Çarşamba


"bugun yagmur bir kadin sacidir,
yeryuzune dokulen,upuzun
karanlik kokulu...
...
yagmuru dinle,
teselli bul turkusunden.
hersey olur,hersey buyur,
hersey gecer,hayat kalir geriye.."
.
.
Bu zamanlarda yagan yagmuru tadina doyum olur mu ki? Soguk degildir hava,ozlenmistir sonra yagmur,beklenendir ve kiymetlidir iste bu nedenle...
Ister dolu dolu yagsin ,ister azicik damlasin sadece bi damlasi bile -oh- demeye yeter artar bile ,bi damlasi hasreti dindirmeye kafi gelir belki de...
...
Yagmur yagar ve iste bu mevsimde yagmur teselli verir herseyiyle...Kokusu tesellidir,cama vurusu-sesi- tesellidir,esintisi yuze dokunmasi tesellidir,islatmasi hissedilmesi tesellidir,yagmurun yagiyor oldugunu bilmek ,hicbisey yapmadan sadece yagmuru izlemek-gelisi ve gidisi- gibi tesellidir ,cunku yagmur bu mevsimde ozlenendir ,beklenendir...
...
"Bitkilere en cok yagmur suyu iyi gelir "der annanem ...Bazen kovalar koyar balkonlara icleri yagmur suyuyla dolsun diye ,cunku ne zaman gelecegi belli degilidir,ve saklanmasi gerekir -can vermesi- -hayat olmasi-icin yagmur suyunun da ayni hazine gibi saklanmasi,para gibi biriktirilmesi gerekir...Lutufkarlik sonsuz,ama az olan kiymetli bilinir ki degildir aslinda...
...
Birikse ya hersey ole kovalarda ???!!!Biriktirmek lazim;lazimligindan degil iste'sozcukler sicramasin kaldirimdan pacalarimiza;gozlerimizin rengi dort duvar olmasin,soylemek istediklerimiz tam ve bulasmadan,sesimizde en ufak islak bi cirpinis olmasin ' diye...

12 Eylül 2008 Cuma

Sadece bir tek koyuluk butun bir yazi koyuymus gibi gosterebilir ...


Bir yerde bu bir goz yanilgisi,algi hatasidir...


-'hersey kotu gidiyor gibi '

-'hersey dedigin ne ki,soylemedigin seyler mi var?'

-'yok ki'

-'o zaman hersey nasil diyosun?'


Evet nasil diyorum ki,buyuk bir parcasi diyebilirim pekala;ama nasil olur da herseyi derim ...Hayatimin onemli parcalari da olsa nasil onu iki uc parcalik bi oyunmus gibi basitlestirebilirim??


Anlasilmaz ama kotu demek ve topyekun butun cumlelerime bulasmasina izin vermek bu koyulugu sacmalik,ustelik iyi gidenler de varken bu nasil olur da haksizlik olmaz?


Hem hem yumurtanin sarisi ben miyim Allah askina:)Ne oluyor yahu;ama gulmek gibi diyelim aglamaya da, o da guzeldi ...Andi.Sicakti.Islakti.Guzeldi.

10 Eylül 2008 Çarşamba

Boyle iste bu isler...Buyuk hesaplarla kucuk insalar ilgileniyor buralarda ,bu insanlar hergun tv yi actiginizda birbirlerine cikarlari neye denk dusuyorsa ona gore hitap etme yetisine sahipler ki oldukca ilginc bir yetidir bu...Bukalemun gibi dusunebiliriz bu insanlari pekala, keza kiliflari dillerindedir ve dil kiliflari renkten renge, cikarlarina gore degisebilir....
Bir gun bakarsiniz,-cancigerlerdir-bu insalar ,en iyi is adami odulu verilir mesela birine digeri tarafindan ,o da buna istinaden buyuk basliklarla gormezlikten gelerek herseyi -Turk halki istikrari secti- der borcuna oder.Ama nezaman ki su akisi yon degistirir hoppp kartlar acik oynanir,en rezil cumleler,sifatlar yakistirlir birbirlerine...
Biz de iste halk olarak, ole bi fanus icinden bakariz olup bitenlere,ki fanus icinde birakildigimizdan disarsini kucuk goruruz yani ole gormemiz istenir tum bu olup bitenler yenen yetim haklari ,gizli ihaleler,hic edilen paralar tum bunlari iste -amann canim kim yapmamis ki- diye yorumlamamiz icin fanusta birakilir ve olaylari kucuk seylermis gibi degerlendiririz...
Bu arada,bitmez tukenmez bi hayat akar o fanus icinde ...Mesela sadece bir koyde tam -300- kot iscisi sagliksiz calisma kosullarindan oturu kansere yakalnmis,ramazan olmasina ragmen bu bolluk ayindan nasibini alamamis yuzlerce aile o gece ac uyumak zorunda kalmis,buyuk islerin kucuk adamlarinin cocuklarinin birturlu gitmedigi ,gitmemek adina herseyi yaptigi fanusun dogusunda hergun canlar yitirilmis,o gunun gazetesinde artik Tuzla daki olumlerle ilgili atilicak baslik bulunamamis olabilir ...
Neyi paylasamiyorlar demeyin hic cokk buyuk isleri payalasamdiklarindan ,insanliklarindan kopmus o birbirini yiyen insanlar...Ve iste bu nedenle biliyoruz, fanusun icinde 'henuz bitmedi sefaletin ziyafeti,bitekecek ama...'bir gun ....

8 Eylül 2008 Pazartesi


Ileri geri,ileri geri...
Hic basit gelmesin kimseye,guzel bir bulustur salincak.Hali hazirda ayni yerdesindir ama vucudunuun havalanmasi ,inerken ivme etkisiyle icinden bisilerin akmasi,sonra ruzgar ,uzun saclarin da ileri giderken savrulur sonra geriye giderken yuzunu kaplar hepsi ama iste bilirsin az sonra saniyeler sonra yine havalanicaksin sonu yokmus gibi...
Saliversem ya kendimi o en yuksekteyken en en yuksege cikmak icin ,havalanmak ,hafifleyip ucmak icin...Bicare bi cabadir bu ki pek cok cocuk bunun hevesiyle simsiki tuttuklari o zincirleri birakiverip attlayip pek de lezzetli olmayan bi dususle yercekimine yenik duserler..,
Salincak guzeldir,ileri gittikce havayla birlikte icinizde ne varsa bosalir gibi hissedersiniz,bi nevi arinmak belki de...
Salincak iyidir,guzeldir;uzun zaman oldu binmeyeli halbu ki belki zamanidir ,salincak guzeldir,binsek mi ki????

2 Eylül 2008 Salı

''De ki senden baska hicbir guc yoktur.Tekrar etmek zihninin aliskanliklarini gelistirir.Sbairla islenen tas akige donusur.Bilmek sevgide kok salar ve sevgi de saflikta...Oher gun yeni bir tecellidir.
Sevginin tabiati soruldugunda hicbir sey soylemem .Senin hakkinda konusmak ozunu belirsizlestirir.Sevgililer arasinda yasananlar asla dile dokulemez.Bu canli bir gizemdir.Bazen kelimeleri dile getirmeden hisset.Tadini ruhunda ,kalbinde,benliginde hisset.Hazzi bedeninin tumunde ve dilinin ucunda hisset,her zaman konusarak degil....
Ruh cizmaniyet kazandiginda,birak sevgili varligin Tanriya karissin...Zaten yuzunun guzelligi gizemli bir bakis ,bir eriyistir..."
sudaki kitap

29 Ağustos 2008 Cuma

Ah ben bir anlatabilsem...Anlatabilsem ya gulmenin herkese yakismadigini,herkesin yuzunde oyle parlayamadigini mesela...

Nasil olur ki zaten diger turlusu...Herkesin imzasi guzel midir ornegin zira gulusler de imzadir ve imsanin enkiymetlisidir tukenmez kalemle atilmaz gulusler icten gelir ve iclikle ,ictenlikle atilan imzalardir...

Gulusler butun dogrulari degistirebilir,ters cizgilerdir suretler de ve iste o degisimi herkesin yuzundeki o ters cizgiler yapamaz...ben bunu bi soyleyebilsem...

Mesela anlatabilsem o gulusle aydinligin ice isledigini yada o gulusle su icmis gibi ferahlandigini ,gozlerin isildadigini,ruhun arindigini yada soyleyebilsem pekala 'e ben biliyorum herdaim olmaz gulus o yuzde ve zaten az oldugundan bi ani yakalama heyecaniyla yanip tutusan bi fotografci titizliginde oldugumu ve o guzel ani gozumle sonsuzlastirdigimda huzurumun arttigini...

Anlatabilsem gulusun herkese yakismadigini ,gulusun ait oldugundan dolayi kutlu sayildigini....Ve anlatabilsem yukardaki resimdeki hali ...





NOT: Ilhan Berk -ten sairi - siirlere karismis, sonsuzluga bulanmis,hatirlatmak istedim bi siirini ,rahmetle ...

'Size baktım.
Sesin eski ve yalnızSizi soyuyorum. Büyük ağzınız.

Gözlerinizi alıyorum.
Gözle-riniz Ortaçağ. Kocaman ve ıssız.


Alıp ellerini beyaz diyorum
Beyaz çıplak etin, oralarınız.

Oralarınızı açıyorum. Gök-yüzü, ağaçlar gibi kokuyorsunuz.

Uzanıp sesinizi alıyorumSesiniz! İstanbul. Elgin. Sonrasız.

Dik bir suru çıkıyoruz. Bir attaniniyorum. Beyazım. Beyazsınız

Sonra ben bütün gün dolaştım durdum

Bu gazeli yazdım belki duydunuz. '

24 Ağustos 2008 Pazar

AKP hukumeti zamaninda izlenilen cevre politikasini izlersek,hic de iyi bir tabloyla yuzyuze kalmiyoruz..

' Hava kalitesi bakimindan 2002 11. sirada olan ulkemiz 2005 yilinda 20. siraya gerilemistir.Su kalitesi acisindansa 2002 yilinda 41. sirada olan ulkemiz 2005 te tam olarak 142. siraya gerilemis.2002 yilinda canli cesitliligi bakimindan 91.sirada olan ulkemiz 2005 yilinda 129.u siraya gerilemistir.Hava kirliliginin azaltilmasi bakimindan
75. sirada olan ulkemiz 12005 yili itibariyle 93. siraya kadar gerilemistir.Su yetersizliginin azaltilmasi calismalari bakimindan 2002 de94.siradayken 2005 yilinda 97.siraya kadar gerilemeyi bilmisiz.'

Evet bu tabloya bakinca nasil da belli oluyor degil mi hukumetimiz ,bizi yonetenler 'cevrecinin daniskasi'lar....

22 Ağustos 2008 Cuma

Seviyorum yine burayi yani Turkiye yi ama sevme duygumda bazen cimrilige yol acicak seyler oluyor iste bunlar tatsiz bunlar umut kirici oluyor...


Mesela bakiyorum arakadaslarima cogu yurtdisina cikmis,bi kacis gozuyle mi bakiyorlar bilmiyorum -belki- ama ne olursa olsun gidiyorlar iste...

Cunku burada isler bazen o akadr karisiyor ki ...Herkes akilli,herkes bilmis,herkes siyasetci,herkes isinin ehli,herdaim soylenenler dogru,sorular fuzuli...


En guvenilir olmasi gereken insanlarin gorevlerini masa gibi keyfekeder kullanmalari sonra hic ama hic degmese de sinirleri bozlmalari...


Icice girmis sorumluluklar,icice girmis yasamlar,politikalar,icice girmis hakkaniyet duygulari ve iste giden insanlar gitmek isteyen siradakli insanlar...Oysa ki dusunun bi kere hangi siirde ,hangi oykude,hangi kitapta,filmde kolay olmustur'gitmek,gidebilmek'...Hep zorlanmis,hep tikanmistir giden,dudgumlenmistir ruhu akli ferahlarken belki...Gidene kolay degilken ,kalan bu memlekette de kolay gelisemiyor iste isler cunku her giden noksandir ,eksiktir velakin bunun farkinda olmadiklari icin dugumler hep olucaktir ,dugumler hep birilerinin -canini yakacaktir-...Ne de olsa burasi Turkiye ve burada - adil bir duzen- isliyor fazlasiyla -adil-!!!...


21 Ağustos 2008 Perşembe


"bu aksam vakti
bu deniz,o butun hasretimiz
sanki gelmis de dile,
nedametin sesiyle,
carparak kiyilara
-yetmez mi? - diyor deniz
karada cektiginiz?..."

13 Ağustos 2008 Çarşamba

"yol bir yere gitmez,o bir durma bicimidir...''

Yol uzak degildi,lakin uzaklik kavrami boyut degistirebilir her bunyede ki benim bunyemde uzaklik -ozden- bi adim otede olundugunda dahi km lerce algilanablir...

Ama yoldan da yine de bazi seyler ogrenildi mesela:

>Antik caglarda bayanlar kendilerine bakmak icin her birseyi yapiyorlarmis ,bulduklari hangi tur meyve sebze varsa bolca krem ,losyon yapiyorlarmis..

>Benim -yeni kesfettim- incire karsi feci halde alerjim varmis,alerji dediysem ole tum bunyeye sirayet edeninden degil ,yer yer dilde bazi sonuclar doguranindan ..

>Telefonlar arada iflas edebiliyorlarmis,halbuki konusulmamis nezamandir ama iste iflas her anlamda ne kotu...

>Zeytinyagi gercekten omru nekadar daaa uzatiyoirmus ole ki gordugum -emmm bu bayan 50 vardir-diye cumle kurdugu bayanlarin cogu beni yaniltip patlativeriyorlar bi 80 ni ,golzerrim yuvalarindan cikiyor...

>Zamaninda bazi insanlar ne kadar daa sig goruslulermis ,erkek cocuklarina hep getiri saglarlar diye -zeytinlikleri- vermisler,kizlara da -ordan bisi olmaz alin size deniz kenari- diyip sahillleri,ama iste hayat nelere kadir el gor ki kiymete binen bizim hanimlarin topraklari olmus..

>Denizin icinde birsey dusurdugun zaman dalmak icin can atan-anne annee bak daliyorum heyy bak ama bak nasil daliyorum!!!-seklinde yeri gogu inleten fedakar cocuklarimizdan yardim alinibilirmis,odul de verilirmis-vavvv ablacim ne guzel daliyorsun sen oleeee!!!-...

>Feribot icin bilet mi aldin amannn kontrol edilmeliymis tarihleri ayni gun ama bi hafta sonraya gelen ayni gun icin olabilirmis biletin olece kaliverebilirmissin ve buyuk gayretlerle oturdugun o yerde klimalarin calismiyor oldugunu hissedip-Tanrim yoksa boguluyor muyum diye kendini panige sevkedebilirmissin ve -karrrdesssimmm yapmaya calisiyoruz iste ne sikayet ediosunuz- tarzinda konusan insanlarla muhattab olmak dahasi milleti hadi ama bakin -sikayet dilekcesi-diyip kiskirtabilirmissin...

>Sonra eve geldiginde -ohh e evim evim guzel evim amaaa...-diyebilirmissin'

>Bide bide 'N'oldu be gunes mi gecti basina'cumlesini hergun hergun duymak isteyebilirsinn ki buna 'isteyebilirmissin'yazmadim zira bu tam anlamiyla beklenen bir durumdu -misli zaman ne hacet...

4 Ağustos 2008 Pazartesi

3 Ağustos 2008 Pazar

''Sizin icin yola cikmis bir sarki,
dusunulmus gozlerinizin ustune,
ICIN-ICIN yaratilmis bir sarki
birakilmis yollarinizin ustune
sizsiz sizi yasatilmis bir sarki...



Seselerini ---uzaginiz ---derlerdi,
sozlerinizi---kulaginiz---derlerdi,
anlamini---dudaginiz---derlerdi,
sizsiz size uzanilmis bir sarki
ozlemini---kucaginiz-derlerdi....''

Ozdemir Asaf

31 Temmuz 2008 Perşembe


Afganistan da son bir sene icinde tam '36' -kadin- kendini yakmak suretiyle intahar ediyor.'36' kadin ,'36' can en agir olumlerden birini bu duyada yasamaya yeg tutuyor...
Dunyada ki hele yasadiginiz yer sozlerin coktan bittigi yerlerden bir yerse -insan - olmak zaten basli basina zor ,agir ve buyuk bir sinamayken hele ki bazi ulkelerede kadin olmak cok ama cok daha zor,zorlayici ,yarayici ve iste -yakici-...
Yonetimin degismesi hicbir seyi degistirmiyor bu tip ulkelerde zira kafa ayni kafa olduktan sonra Afgani Amerikalisi hic degismiyor ve insan sadece insan oldugu icin utaniyor okurken gorurken bunlari ki iste bu nedenle aslinda cok da bilinmiyor bunlar cunku bilinse soylense birsey yapamamanin o cok kanirtici agrisi dusucek herkesin gonlune yada herkesin demeyelim en azindan -insan olabilenlerin- gonlune....
Afganistanda zorla evlilik,tecavuz,taciz,mahalle baskisi,istismar,siddetin turlusudha bir cok can yakici sebepten oturu kadinlar en ucuz ve en ulaslbilir yontem olarak gordukleri - kendilerini yakmak- eylemini gerceklestiriyorlar...Olup bitenlerden ,yasadiklarindan birilerininde iclerinin yanmasini mi istiyorlar bilmiyorum ama yanan canlarini maddi anlamda vucutlarini yakarak dindirmeye ,sondurmeye calisiyorlar.
Talmut kitabinda :
"Bir kadini aglatirken dikkat edin,
cunku Tanri gozyaslarini sayar...
Kadin erkegin kaburgasindan yaratildi,
ayaklarindan yaratilmadi ki,oyle olsa ezilirdi...
Ustun olmasin diye basindan da yaratilmadi;ama gogusunden yaratildi,
esit olsun diye...
Kolun biraz altinda,korunsun diye...
Kalp hizasinda ,sevilsin diye"
diye yazilmis, Tanri gulumsemeleri de sayar,Tanri gozyaslarini da sayar ve sanirim adaletin ,terazi dengesinin bozulmasi gereken cok ender yerlerden biridir burasi ki gulumsemeler agir bassin...

30 Temmuz 2008 Çarşamba


"Cagdas demokrasilerde bu sekilde...." boyle gelisen cumleleri kurmak,varolan demokrasimizin gercekten 'cagdas' olmaktan uzak oldugunu benimsek,soylemek ,kabullenmek ne aci ,ne talihsiz...
Adaletin 'ulke gundemine 'gore sekil almasini izlemek ne urkutucu,ne kadar umut kirici...

Kokusu var midir ,sesi cikar mi bilemiyorum;lakin bulasir ellere yasananlar,sozler,ozlemler,bunaltilar,sevincler...
Bi ele bakinca iste hepsini gorursunuz,kuyunun icindeki taslar aydinlik vernikli,soylenenler diri taze,beklenenler gelmis gitmeyecek,yapilanlar emin icten ve bakislar sakin soluksuz ki evet dokunmak da gormek gibi kaynaktir kimi zaman sizinti kimi zaman caglayan...
Eller bulasir ,bulastikca guzellesirler.
Eller uzanildikca yakinlasirlar ,bu nedenle kacirilmamalidirlar aslinda uzak tutulmamalidirlar,her daim yakinda olmali 'ihtiyacim var' denildiginde orda olmalidirlar ,varliklari pur-i sihhat kaynagi oldugundan varlik olsalar iiyidirler de varliktan ziyade ihtiyac aninda esintisini hissetmek bile kafidir...
Iste bu yuzden parmaklarimiz uzerinde binlercesi titresim var bu yuzden o el kaldirildiginda titreme hali...Agirligi butun bunlarin tek basina kaldirildiginda bir el aciga ciktigindan bu titremeler ...
Oysa ki daha saglam uzanislar icin yuklerin hafiflemesi ve ellerin titrememsi gerekmez mi?...

26 Temmuz 2008 Cumartesi

...


Yoruluyorum,yani yoruldum cokca yine bu hafta...Ama daha agir gelen seyler de vardi keske olmasalardi keske -agirlik- olmasaydi - hafiflik - olsaydi her zaman ki gibi,tuy gibi hafif olsaydi ben de hafifleseydim sonra elimden geldigince hafifletseydim...


Oysa ki hafiflemek icin ben kapida bekliyorum,yani o kadar hazirim .Ayni sekilde hazirlikli olma durumu herkes icin beklenilebilir mi?Tabi ki hayir ,ama en azindan senin hazirlikli olma halin karsidaki icin de hosnutluk yaratmali cokca..
Ama ben keskeleri sevmem ki sevilmemeli de zaten gecmisle cok icli disli olunmamali,ama kafanin bi yerinde olunca keskeler o zaman acabalar da cogalmaz mi?Cogalmamali aksine aza indirgenmeli...
Ben yine hazirim,kapidayim...Ici gormek icin busbuyuk yaptim gozlerimi pur dikkatim,ama paylasilsin benle ben nasil aciosam kendimi,icimi bana da acilsin ki ancak boyle hakkini verebilirz-anlamak ve anlayisli olmak- sozcuklerinin...'Dokulen ic icilsin,icler dokulsun' kiymetliyse zaman ki oyle saniyesi bosa harcanmasin oysa harcandi o saniyeler icini cekti sonra buketin...
Bilirim ben kendimi , sasirdim mi beklemedim mi beklemediklerimi gordum mu kendimi degersiz hissettim mi verdigim degerin nereye kondugunu tam olarak gormedim mi canim acir ,susarim-r lerim l oluverir- otesinde cekerim kendimi susarim.Istemiyorum oyle olsun hem de hic istemiyorum...

19 Temmuz 2008 Cumartesi

....


Ve resmin sallanmasina izin vermemek lazim,sallanmasi can acitir ,sallanmasi kelimeleri dizer bogazina ,bogazin dugumlenirken sen de dugumlenirsin cozulmeye ekmek gibi, su gibi muhtac,hissedersin kendini...


O resim sallanmasin,sabitlik iyidir bazen ,saglanmliligin kardesidir cogu zaman...

Sutu seviyor(du)m....
Yani hala sevip sevmedigim konusunda oldukca karmasik duygulara sahibim ...Bu kadar cok hasir nesir olunca sutle 'ya bi dur bir dakika ara ver sut iyyy sut kokuooo' seklinde dusunceler dolmaya basladi kafama...
Hafta ici erkenden kalkan ben bugunun cumartesi olmasi sebebi ve isin olmamasi nedeniyle 'ohh be yarin ben uyudukca uyucam uyucam iste'derken saatin 7'yi gostermesiyle cin gibi olup 'ee simdi sirada ne var'seklinde sakilce bi davranis sergiledim...Ama olur mu sen ne guzel yat uyu hem hazir ruyanida gormussun ne guzel uyu misil misil ki htimaldir benim olur kaldigim yerden ruyama devam edim uyurken gulumseyeyim...
Yok ne care ,goz acildi mi tekrar kapanmasi zor ,gel gor ki uyuymaman gereken yerlerde de bastiriveriyor meret...Stajda surekli 'ya sen nerde kaliosun hic uyuyamio musun 'diye soruyorlar cunku hangi is verilirse verilsin surekli bi esneme hali oluyor ustumde:)
Ama alisiyor insan,alisiyor da iste ozlemek olmasa daha iyi olucak...Yine de sadece ben seye inaniyorum hep bi resim olmali insanin hafizasinda orda asili kalmali hep o...Ulasicagi yer,kisiler o resimde olmali yani bi anlamda o resme baka baka mesela eli kesilebilir,cani yanabilir ki can yanmasi el kesilmesinden yorulmasindan ote sozlerden davranislardan da olabilir ama o resme bakinca nefesini donginlestorince acisi keyfe donusturmeli...
'-MELI','-MALI' Turkce de -gereklilik- kipi olarak algilanir ,dogrudur ama istisnasi da bolca vardir ...Yukarida da soyledigim gibi gereklilikten cok ,bi isten cok otesine de gecebilir bu durum...
Resim orda,nefes dingin,bolca mavi ve bolca yesil,dusmeye hazir degil hep saglam orda olmasi da yeterli,kiymetli....

3 Temmuz 2008 Perşembe


" Sen orda dalindan koparilmis
bir zerdali gibi dur,
Ben burda zerdalisiz bir dal gibi
durayim..."

2 Temmuz 2008 Çarşamba


Ve Asik Mahzuni Serif in dedigi gibi:
"Turkiye bir pencere ise,Sivas -can- kirigidir"...

1 Temmuz 2008 Salı

Bugun, Yargitay Bassavcisi AKPnin kapatilmasina iliskin sozlu aciklamada bulunacati...
Ama bugun,bu aciklama degil bugun Ataturkcu dusunceyi savunan,bugun kemalist olup ve sirf bu nedenle -darbeci- diye eslestirilen gazetecilerin,emekli askerlerin ki emekli orgenerallerden bahsediyoruz yine Allah razi olsun gece karanliginda degil en azindan sabah gun isigiyla gozaltina alindigi gun oldu...
Turkiye de isler karisiyor,telefonlar dinleniyor ,en onemli haklarimizdan birine cok bariz bir sekilde tecavuz ediliyor,gazeteciler istenmeyen seyler soyledikleri icin bugun goz altina aliniyor...
Kim ne derse desin bu bi guc ,bu bi kilic savasi haline geldi ...Seffafliktan,netlikten uzak ve Turrkiye de hukuk devleti olma gereginin temellerini sarsicak bi durum haline geldi...Zira sorusturmalarin neden yapildigi hakkinda tek bir bilgi tam -bir seneden- beri yok.
TEHLIKENIN FARKINDA MISINIZ????
Turkiye de hukuk tamamen siyasallasiyor,laiklik kavrami karalaniyor,Turkiye de beyni yikanmis kizlarimiz Humeyni sempatizanligi yapiyor,hukumete radikal sekilde elestiri yapanlar ne kademede olursa olsunlar tasiye edilip sindirilmeye calisiliyor,muhalif seslere,cok seslilge tahammul edilemiyor...
FARKINDA MISINIZ???
Sivas Madimak olayina gunler kala Turkiye de dusunceler yakilmaya calisiliyor....
Yine de ve mumkun oldugunca siz -yakanlardan-olmayin siz yine de sadece insan oldugunuz icin ,haklarinizi gozettiginiz icin,kendi kendinize yalan soyleyemediginiz icin siz yine de herseye ragmen -yakanlardan- olmayin siz butun zorluklara ragmen -yananlardan -olun cunku belliki daha yanmalar yetmemis aydinliga kavusmak icin belliki hala birilerinin kendini dusuncelerini aydinlik icin feda etmesi gerekiyor.....

23 Haziran 2008 Pazartesi

Anne, cocuk sevgisinin doruk noktalarina sahne oluyo su siralar bizim ev..


Abim ,evlenio annemin deyisiyle'ahh ahh gidiyor cocuk gidiyor'...degisik bi psikoloji asla aklima sigmiyor.Zaten cok yogun bi duygu ,agir,siddetli.Araya girdigin an her an sen de kimvurduya gidebilirsin ki gidiyorum cogu kez ve her defasinda yeniden ogreniyorum -asla ve asla anne cocuk arasina girmemelisin-...


Evlilik gununu dusunemiyorum bile acizlesiyorbeynim bu noktada,zira annemin nasil bi ruh haliyle oglunu kapidan ugurluyacagini canlandiramiyorum gozumde...


Yeni bi hayat ,yeni bi sayfa ,duzen degismesi,yuz degismesi,ses degismesi,aliskanlik degismesi ve daha bicoklari bekliyor sanirim abimi ki ancak disaridan hissedebiliyorum zor ve hatta fazlasiyla korkutucu bi durum benim icin bu...


Yalniz kendisine soylemek isterim ki buradan hani giderayak -yahu bizim bu Tolga bu var ya buuuuuu....- seklinde cumleler kurabilme gucum ,kudretim ve fazlasiyla kozlarim elimdeyken hadi seni sevdigimden yapmicam bunu,gerek yok evlenicek adam rezil etmeyelim...


Su kisacik yaziyi yazarken bile bu isleme nasil vakit ayirdigim konusunda tereddutlerim var , ben mi yaziyorum noluo farkinda degilim hizli bi bisiii akio icinde yuzuyoruz e hadi bakalim...

22 Haziran 2008 Pazar

Zeki insanlariz bizzzz....


Bizzzz iki kucuk dakkaya iki saatlik filmi sigdirabilirizzzz....


Bizzzz film ne kadar kisa ama film arasi ne kadar uzun diye dusunebilirizzz..


Bizzz iste yani biz boyle iyiyiz,-arkin arkin -iyiyiz iste...


Ve bu yuzden bir kelime butun kapilari acar halde...Bu yuzden baris haline uc saniye ile kayiliyor ki saymasi bile uzun.Bu yuzden balli kaymakli anlatilanlar anlatilsin dahasi dinlenilsin istenilio...Bu yuzden yol hic bitmesin ,yol aksin ,akarken seyre doyum olmasin istenilio...

16 Haziran 2008 Pazartesi

Finaller bitmis ,nasil bittigi anlasilmamakla birlikte uzunca gelmis gecmek bilmememis ama -goz acip kapicaz,acip kapicaz ve iste gecmis olucak- oyle gecmesi icin cabalanan bir zaman dilimi...




Biitigi gibi soluklanma...Ice cekme ,vermeme...


Araya kitabi da katabilirim ...Ama neyin nesi bu guzel yaz gununde,-UZAK- nerden geldi ki simdi -tavsan besleme klavuzu- nerden esti ki burdayken -ozlem-...


'ozlem bir saskinlik ile bir bilinclenme gereksinimini birlikte getirir:ozleyen-saskindir- ve bilinclenme gereksinimi duyar,bu kadar yogun bir duygu duyuyor olmasiyla ilgili olarak --nasil oluyor da butun kisiligi tek bir duygunun cevresinde toplanmis;ama gene de ,bu,butun kisiligini tasiyabilen bir duygu olmus?

Ozlem ,-saskin- bir bilinctir..."

15 Haziran 2008 Pazar





Muzik ,ruhun gidasidir...Ve sarkilarla ,sozler de, notalar da bolune bolune cogalirlar guzelce...
Bolunerek buyurler.Onlar yani frekanslar iste o zaman , o anlamla,o dinleyisle iste o zaman su boslukta yok olmazlar asla ve asla baskalarinin frekanslarina karisamazlar...Cunku artik ona sinen koku bellidir kim ve nasil ayni kokuyla onu cezbedebilir,kim baska frekanslarla karistirma gafletinde bulundurabilir ki onlari...Benimsemek onemlidir,benimsemek guzeldir...

6 Haziran 2008 Cuma


'ozlem,butun dunyanin grilesmesidir:
herseyin renksiz bir arka plan haline gelerek
yalnizca o gecmis rengin,butun dunya icinde
tek renk olarak gorulmesi-
butun dunyaya ancak onun renk verebilmesidir...'
Ozlemek -oz-den gelir ,kime neye duyulursa bu iste ozdur o ,oz olan ozden gelen ...
10,9,8,7.... diye saydirtan,-anin-icinde -an - yaratan ...

29 Mayıs 2008 Perşembe

Orasi rahat,orasi huzurlu,orasi temkinli...Orasi guvenilir,orasi kendinle barisik,orasi -yeten-,orasi istenilen ...Orasi ferah,orasi uzak ama yakin,orasi ayrilmak istenmeyen,orasi gozukmese de gorulen...Dilin puruzlugunden nasibini almamis,nefsin beyaz,gozbebeigin aydinlik ve buyuk oldugu ...Orasi butun zorlamalardan ,butun fesatliklardan ,butun oyunlardan uzak olan...

Orasi iste,tam orasi; rengi alacasiz olan.....

27 Mayıs 2008 Salı

Omrunun buyuk cogunlugunu yollarda geciren birisiyim ben ...

Kucukken otobus yolculuklari cok farkli gelirdi mesela, o paket sular,muavinler,uzun yollar,mide bulantilari...
Simdiyese oldukca rutin birsey haline aldi otobusler,otobus yolculuklari ...Hem artik zerre midem bulanmio zaten mide bulantimin kaynaginin o paket sular olduguna su an eminim,cok kotuyduler ,kim bulduysa igrenc bi bulus olmus cok kotu...



Artik yolculuklar hep ayni...Bu yolculuklarda e haliyle muzik eksik olmuo ki degisik arayislar icindeyim...Su siralar sanat muzigi cezbediyo beni fazlasiyla;'benim yarimmmmm kirmizi gull goncasi yarrrrrr,ay gibi parlak gun gibi doganim geliyorrr..."


Bi de aradan siyrilan var tabi tabi tabi -pinhani- ...Cok dinleyemedim sarkilarini tekduze yorumlarim skici gelebilir yani.Ama dinlediklerim ne guzel tilsimli:

'eger her gece yattiginda buyulu dusler sana benden bahsediyorsa ,o an kalk da uykundan uyan cunku ben hic uyuyamam seni dusundugum zaman,ben ki sevemekten hicc usanmamm...'

Basit cumlelerle guzel seyler anlatilabilir ;Ozdemir Asaf in dedigi gibi'bir kelimeye bin anlam yuklenebilir' ve iste o zaman tilsim halini alabilir herneyse,herne soylenmisse,soylenicekse...


22 Mayıs 2008 Perşembe

Ucuk cikmis dudaginin ustunde...


Cok seylerr dusunuyor pesisira ondan olsa gerek.


Oysa cok kucukken pembeleri mesela cok severken yada balon etekleri giymek icin annesinin pesinden ayrilmazken iste o zamanlar belki o da ateslenince cikmisti ucuk...

.

Gordugu ruyanin elverissiz kosullarina verdi ucugu..

10 Mayıs 2008 Cumartesi

Ortalama basbakanimiz,ortalama duzeye yakisicak,ortalama cumlelerle bezeli ve ortalama beyinlere hitap eden demeclerle full tempo yoluna devam ediyor...Ne enflasyonun hic durmadan tirmanisi,ne acilan davalar,ne teror,ne de baska bisey; akiyor adeta basbakanimiz ,durdurak bilmiyor....


Soylemis ya gecen gun-ortalama vatandas -kavramini...Penguende tanimlanmis ortalama Turk vatandasi...Bi bakin bakalim siz ortalama olanlanlardan misinizzzzzzzzzzzz......?



"Ortalama Turk ,ters yonden girdiginde rahatsizlik hissetmeyendir.
Ortalama Turk ,sorunlarini rusvetle cozebilir.
Ortalama Turk un evinde mutlaka,arabasinda bazen silah bulunur.
Ortalama Turk,acun gibi tum dunyayi gezmek,paranin dibine saplak vurmak ister...

Ortalama Turk,siraya kaynar.
Ortalama Turk,polis haftasinda yollar kapandiginda polisini alkislar.
Ortalama Turk,nukleer atiktan kosarak kacabilir..
Ortalama Turk,basbakana cok yakinsa cocugunu,akrabasini,yumurta,gubre,tahil gibi sektorlere daha rahat bir ortalamayla sokar...
Ortalama Turk un her sevgilisi bir kere verir ,ama karisi bakiredir...
Ortalama Turk,besininin %40 ni ekemekten alir bunedenle biraz durgun olabilir...
Ortalama Turk,marjinallikten uzak,merkeze yakindir...
Ortalama Turk,statusunu digerini ezmek icin kullanir ve bundan mutlu olur..
Ortalam Turk,otobuse ayakta biner ve bundan rahatsiz olmaz;bu durumdan kimseyi sorumlu tutmaz...
Ortalama Turk icin ayakalar basa gecmez,gecemez,gecirirler...
Ortalama Turk,youtube un kapandigini hayati boyunca hep gorecekve bundan rahatsiz olacaktir.Cunku o ortalamadir.Cunku o,tam ortasidir,cunku o,ne o duraktir,ne de digeri...

Ne iyi ne kotu,ne evet ne hayir..."


Yani ortalama bir Turk vatandasi -farketmezler- uzerine kurulu bi yasam cizgisini tutturmustur."O da olurrrrrr,bu da olurrrr.Solcuyum ama her an saga kayabilirim,zaten ben ilimli islamciyim,yuvarlanip gitmeyi de severim ben,azicik asim kaygisiz basim adeta yasam cumlemdir"Bunlar yakisir iste ortalama bi Turk vatandasina...

Okudunuz ,gordunuz bakalim siz ortalama bir vatandas misiniz yada yada yoksa siz hala -onlarin- hala ortalama bi vatandas haline donusturemedigi ole disardan uzayli gibi gozuken vatandaslardan misiniz???Hangisi???

6 Mayıs 2008 Salı

Aynaya bakinca yuzunu gorursun ilk basta...Gozlerin,dudaklarin,sacin,burnun...Hassas bi noktadir yuzun ...Hakedilisle beraber bakinca aynaya sirlar cozulmeden icinide gorebilirsin kendinin.Zifiri karanlik olamamsi en istenilendir,pur-u pak olmasi,belki azicik lavanta kokmasi...


Ama eger aynaya baktiginda zifiri karanlik gercekten icine islemisse hicbiseyi gormezsin.Egrilerin dogru gibi gelir,gozlerin en guzel bakan gozler,kulaklarin en guzel titresimleri yakalayan,dilin en tatli ve net kelimeleri doken,aklin en karsi konulmaz dogrulari ureten,gonlun en berrak en duru hisleri paylasan gibi gelir.Ozelestiri nasil kafi gelebilir boyle insanlara.Kendisine bile yalan soyleyebilen,bu durumdan zerre kadar pismanlik duymayan,yasarken surekli olarak -burnu yukariya bakan- insanlara nasil olur da sozleriniz anlamli gelebilir ...



Aslinda bu kadar skmaya gerek mi var.Olece basitsin iste ,etten kemikten...Ve yasiosun iste ite kaka yada kayarak...



Unutmus olmakla beraber:

"Basit yasayacaksin basit...
Mesela susayinca su icecek kadar basit.
Dort cikacak ikii ikiyle carpinca...
Tek bir dugmesi olacak elindeki cihazin,
Tek bir dugme ,tek bir cumle gibi.
Sevince lafi dolandirmadan soyledigin
'Seni seviyorum' gibi.
Basit bir opucuk yetecek sana ...
Basit ,sicak bir opucuk ve o opucukle dolucak tum gunlerin
Tum duslerin...

El yazisiyla yazilmis egri bugru bir mektup olacak
En degerli kagidin,hep yaninda tasidigin ,atmaya kiyamadigin...
Pankreasinin sagligina dua edeceksin kapatirken gozlerini,
Bir kasarli tost olacak aradigin
Nasil oturacagini bilmedigin sofrada,
Parmaklarin en kiymetli catalin...
Ve yine ayni parmaklar cozecek en karmasik denklemleri...
Makyajiilk 'a' sina kadar bilmen yetecek
Temizlik kokucak en guzel parfumun.
'bilmiyorum' diyebiliceksin bilmediginde
Ve cok normal olacak 'onu da' bilemeyisin..
Tek dereden su getirmen yetecek,
Bir 'istemiyorum' diyebilmeye,
Ne durdugu farketmeyecek abanin altinda...
Basit yasayacaksin iste sanki bir gun yasamin sona erecekmis gibi basit...' Nazim H Ran

1 Mayıs 2008 Perşembe


Ben olamam iste oyle...Olamayinca galiba ,olamadigin sey uzerine dusunuyorsun.Nasil,nasil oluo,yapilabilr mi ki?...Ezici bi ustunlukle sorular sirayet ediyor beynime...Galiba uzuluyorum sonunda.Sanirim rahatsiz da oluyorum.Baska bi goz,baska bir soz,baska bir yuz....Bunlari o dakikada isitmek ,durumun boyle gidecegini bilmek ,bisey yapamamak,bu noktada kendini bilgisiz hissetmek[ki yok tamam bole bilgi olmasin..] kelimelerimi alip goturuyor benden sessizlesiyorum ben oylece...
Yeni basladim Peyami Safhanin -sozde kizlar- kitabina...Isler 40 yil evvel de boyle gidiyormus megerse ...Fazla degisen birsey yok yani...Belki bi kac kelime fakli iste,her cumlede fasil dinlermiscesine bi hava yasiyor gibi oluyorsunuz.Ama hikayeler ayni.Turler ayni.Kendini bilmek o zamanlarda da kilitr noktasini olusturuyormus olaylarin.
Konuyla cok ilgisiz gelicek bazilarina belki.Ama aslinda cok ilgili.Bu gun -1 mayis-.Bugun emekcinin gunu.Bugun emege sayginin gunu.Bugun kiymet bilmenin,bugun yerini bilmenin,bilip sahip cikmanin gunu.Yani sadece isci bayrami degil bugun emegin her anlamda yuceltildigi birgun.Ozaman emegine sahip cikanlarin emeklerinin karsiliksiz kalmamasi ve emeklerine karsi saygiyi gormeleri dilegiyle...

23 Nisan 2008 Çarşamba

Heyyyyyyyyyy !!! Ayrica rengi de cok sevdim,actiii burayi:)
Becerikli bi kiz dilim ben...


Yine de odaklaninca yapabiliyorum sanirim...Aslinda boyle etiket pek hos dil yada biseyi kirk kez solersen olurmus diye dusunup farkli dillendirmek lazim ...


Hmm ananem elinde beni olan insanlarin becerikli oldugunu soylemisti...Deneyim iste bu ,saygi...:)



Oysa ki bende -ben- cok vardir ve hatta ole -sen dur biz oyle bir serpistirelim- seklinde olmus durum ; ama gel gor ki el bunda biraz es gecilmis sanki...


O zaman yikariz biz de bu tabuyu...Dogmatik olmaya ne gerek var .Dittt yanlis bilinio,aslinda elinde ben olanlar beceriksiz olurlar:)


Hem yeterlilik ve tatminkarlik duzeyi insandan insana degisebilen bi kavram...


Travis in de o guzide sarkisinda soyledigi gibi gibi'love will come through ,it's just waitting for uuu' kurdugum alakayi sevdim...

Pssttt ben zaten cok guzel kopruler kurarim,ben im yok elimde ama kurarim iste :)

18 Nisan 2008 Cuma

Karanliga son bi islik da guzelken,karanliga kucuk bi aydinligin yetmesi lazim bazi durumlarda...

Ama bunun okulda ogrenilen -aydinlatma alanina- bakilarak sekillenmesi oldukca basit ve isigi baya baya hor gormek olur.Zira alan onemli olmakla beraber sadece ve sadece toplu igne basligi kadar bile onunu gorebilmek buyuk bi meziyettir ve herkese bahsedilmez,bahsedilen de kiymet bilmelidir ..

Ulkemiz de biz de bu noktadayiz iste...Ufak isiklara muhtac,ole yasayan,devam eden ,yeni dogan cocuk gozleri gibi arayan ama ses cikartmayan,korkan...

Kim demisti Nihat Genc mi?!"Ne dini , ne bilimi kardesim... Asil mutlulukta geride kaldik biz..." Belki de bu yuzdendir bu kadar isiga ,aydinliga acligimiz..

14 Nisan 2008 Pazartesi



"En guzel deniz:

henuz gidilmemis olanidir...


En guzel cocuk:

henuz buyumedi...


En guzel gunlerimiz:

henuz yasamadiklarimizdir...


Ve sana soylemek istedigimen guzel soz:

henuz soylememis oldugum sozdur..." Nazim Hikmet RAN



13 Nisan 2008 Pazar

Ben yokken yani sinav havuzumda tekkerrurlerle mucadele ederken bi baktim,mis bahar gelmis...Laleler en guzel halleriyle az omurlerine inat ve oldukca asil bi bicimde yerlerini almislar -vip- olduklarinin nasil da farkindalar...

Simdi dinlenme zamani,kandaki kafein depolari ancak bosaltabilirim: sonra bahari ancak bahar sarhoslugunu yasayarak yasayabilirim... Yani gerekiosa 5 degl 6 degil 7 degil 8 degil 9-10 saat uyuyabilirim,dalabilirim,bosbos gezebilirim...Ki ancak bole -baharin- hakki verebilirim...


Bi de "biz" -nasilsin-derken de guzelce dibine kadar dolduruyoruz ya kelimenin icini ,boyle hakkini vere vere, -gunaydin- derken de -gunun aydin- olsun ,gercekten - aydinlik icinde ol,sen aydinlik ol olabildigince..'.Yuzun,gozun,icin ,disin,dilin,aklin,kalbin ' ole alabildigince aydinlik olsun hep boyle ,diyorum ben...Ben derim zaten hep ole diyeceklerim bitmez...