6 Eylül 2011 Salı

Yazaken ellerim titriyor.
Sanırım 9 ay oldu ,yazmadım.Ben çok şey ögrendim ,birkaç kere sarhoş oldum,çokça özledim,ismini unuttuklarımı başka isimler takarak anımsadım,çokça ağladım,az küfrettim,yeni insanları soktum hayatıma ,çıkanlara biraz bakındım nerdeler diye,çıkartmaya çalıştıklarım oldu,çıkmayanlar oldu,kahredenler oldu...Çokça şukrettim,dua ettim.Ama yazmadım.Uykularım oldu kabus kabus.Yabancı müzik dinleyemez oldum,bazı ilaçlar kullanmaya başladım,melissa çayının çok faydalı bir çay olduğunu öğendim.Yaşl olgunlaşmıyormuş insanlar ,40 yaşındaki insanlar arkamdan dolaplar çevirirken gördüm.Cinnet getirmenin de insani bir olay olduğunu düşündüm çok kez ki büyük çoğunluğu gecelerde ama sevdiklerime bahsetmedim bunları düşündüğümü.Sessizce bazen sokak ortasında gürültülüce ben hayatta herşeyin yaşanabileceğini öğrendim.Olmayacak dediğin şeylerin olduğunu öğrendim tükürdüğünü yalamayı bırak o tükrükte yüzebieleceğini öğrendim.

Uyku çok güzel birşeymiş,her kaçışımın uykuya doğru olduğunu öğrendim.Yazıklarım tükenmiş,o ağdalı kelimelerim ,güzelliklerim tükenmiş .Öğrendim,iyileşmek hayal öğrendim.

8 Ocak 2011 Cumartesi

Yazmadığım için mi içimde birikmiş benim bu herşey.Yazmadığım için mi içimi açıp baktığımda ir karmaaşıklık görüyorum.Sanırım ilkokulda hocam anneme-bu kız pek hassas pek duygusal-demişti.Ozamanlarda annem yemekte babama bunu anlatırken duymuştum,duygusal olmak,hassas olmak o zaman için neydi benim için?Belki de bir oyuna alınmamazlığın veridiği mutsuzluk,hassaslık bir oyun arkadaşımdan işittiğim bir cümleydi beki de.Düşünüyorumda kelimer de yıllar gectikçe değişiyorlar.Mesela ;
mutsuzluk=>acı çekmek=>kederlenmek=>izdırap duymak
evet tam olarak böyle zaman geçtikçe ilk etapta aynı anlama geldiğini sandığınız kelimeler değişiyor,duyduğunuz üzğntünün dereceerine göre bazıları cok ama cok kifayetsiz kalıyor ,ufalıyor.

İşte şimdi tam da bu noktada yıllar evvel hocamın anneme sözde benim kişiliğimia naliz emişçesine söylediği kelimeler benim durumu anlatmak için artık ufacık kalıyorlar .Ben duygusal bir kız değilim artık yada hassas bir kız da değilim.Ben 'içli' bir kızım hem de çok içli bir kızım.Duydukalrım ,gördüklerim içimi delik deşik edebiiyor.Buna müsait ruhum olmamasına rağmen işte bir de her kelmanı evirip çeviriyorum aklımın içine o kurdğum kucuk odalara yerleştırmek için onları tertemiz yapmak istiyorum.İstiyorum ki üstlerinde en ufak bir kir kalmasın,odama mahremime aldığımda onları tekrar dönüp baktığımda kirler çoğalmasın..Ama bu durum o kadar yoruyor ki beni ve benim gördüğm sevdiklerimi de benden soğutuyor.Çünkü bu durumun zorlugu benim için neyse sanırımsevdiğim için de oyle olUYOR.Ben artık buna katlandığını sanmıyorum,ben artık içimin onun göünde degerının oldugunu sanmıyorum.
Böyleyım ben kırıyor sözler içimi,kalbimi.O artık buna katlanamıyor ve ben de sesındekı sogukluga dayanamıyorum.okusun bunu baksın içine ,onun içi ne alemde?
Eğer alemlemiz farklı ise Allaha mı ısmarlarızz birbirimizi?