12 Haziran 2010 Cumartesi

>Denızın ustundeyız ,otor calısınca su soyle yesim tasına benzer bır renk alıyor ya gozum bayram ediyor.Anlık bır yanlıslıga dusuyorum.
'ben sevıyorum bu denızı' dıye mırıldanıyorum sevgılıme.
Sonra anlıyorum yanlıslık yaptıgımı kı dılım de farkında ,acımsı bır tat gelıyor agzıma degıstırıverıyorum ıcımden:
'ben -ıstanbulun denızını - sevıyorum' dıyıverıyorum.
Cunku bana oyle uzuntuler yasatan denız sevılmeyı pek haketmıyor bı yerde.Susuyorum.Bınlerce sey var dusunmem gereken sankı,sıraama yapmak bile mumkun degilmş gıbı.
Pekı ya bosvermek?
Keske mumkun olsa o da.Ama olamıyor.
...
-pek guclusun -cumlesınden duydugum acı ve belkıde yorgunluk benı bıtırıyor.Guclu olmama duyulan (kı bazıları naıl da samımıyetten uzak) bu -begenı-yı ıstemıyorum.Sadece -guclu olabılırım-dıyebılmek ıstıyorum.Evetg erektıgınde -guclu olabılırım- ,-ama sımdı guclu olmamı gerektırıcek bır durum yok kı!- dıyebılmeyı ıstiyorum.

...
Ama bu kadar da kolay degıl hayat.yıne de -sukur dıyorum.Nasıl da serınletıcı bır etkısı var bu kelamın...
...
Ve sen sevgılım,
su elimi ttan elin
su gozlerın
ve
kendın
ıyı kı varsın.
Aksi nasıl olurdu ben ,ben bır calı fasulyesı desstek cıtam olmadan nasıl kalırdım ayakta