15 Eylül 2010 Çarşamba





....

Yazamamak fena icinin dolu olup yazamamak yani soyleyecek cook seyin olmasi lakin yazamamak cok fena...

Ben alisik olmadigim seyler yasadim,yasiyorum dahalari ekleniyor hergun.Yilmamaya calisiyorum,bukulup kirilmamaya calisiyorum.Sinrlerime hakim olmak ne kadar zor oysa.
Birlikte gittik dr a ,depresyon ilaci yazdi bana bir tanesi bile almadim.Mucadele ederken dinc olmam gerek dedim,vucudum yuzlerce kez s0s verdi,hepsini hafizamdan sildim.Her yeni is gorusmesiyle yikilan heveslerime aldirmadan gulumsemeye calistim,cunku biliyorum ben gulumsersem guzel olurum,yuzu asik bir buket i kim sever?kim ceker?
...
Sen bu uzun ve yorucu zamanlarda yanimdaydin hep ve ben de senin yaninda olamya calistim ,bu agirlik,yuk yada topyekun -hayat- paylasimi guvenimizi tazeledi,bagliligimiz anlamlandi .Simdi duruyorum,cicekler bocekler su esen ruzgar ,yagmur sonra ne kadar guzel.Sevgililer gununde alinan hediyeler e sonra dogum gunlerimiz ozel gunlerimiz kutlamalarimiz nekadar kiymetli.
Ve fakat,bunlarin cok uztunde olan seyler var oylesine temiz ve yillar gecse de oylesine-taze- kalicak olan ,oda birbirimize merhamet sevkat ve baglilikladuydugumuz sevgimiz.
...
Ben seni herhalde sevmedim,ben seni -herhalinle- sevdim.Ve biliyorums en de beni oyle seviyorsun,gozlerin ellerin oyle diyor.Zorluklar bigazimi tikiyor,gozlerim bilirsin hemen doluyor incinmeye gelebilicek bir kiz degilim ve ben cok iyi ogrendim sen sevgilim bazen o sert durusna ragmen incinmeye gelicek biri degilsin.
...
Boyle incitmeden sevelim birbirimizi yumusak ama cok cok derinden bizim dilimizle basklarinin anlmadigi sadece bizim bildigimiz dilimizle...

Hiç yorum yok: